top of page

Barbie Furyası: Barbiemania

Hi Barbie! 💗



Pembe herkesin üzerinde, sosyal medyada Greta Gerwig'in filmi her yerdeydi; ve tabii ki Barbie'nin bunda büyük bir rolü var.


Son dönemde etrafımızı saran Barbie trendi ve filmin pazarlama ekibinin tahminlerini aşan büyük başarısı gişe rekorlarına yol açtı, moda dünyasını fazlasıyla etkiledi ve annem bile Barbie filmini konuşuyor.


Kırmızı halılarda ve mağazalarda pembenin popülerliği moda dünyasında "Barbiecore" olarak adlandırılıyor; geri kalan tüm Barbie furyasına ise film ve marketing ekibi, aynı zamanda farklı markalar sebep olmuş durumda. Peki, nedir bu pazarlama çalışmaları ve “Barbiecore?” Hemen anlatayım Barbie.



Filmin vizyon tarihinin ikinci haftası gitmiş olmama rağmen gerçekten zor yer bulduk diyebilirim. Ani bir kararla gitmiş olduğumuz için maalesef pembe giyememenin verdiği üzüntüyle, upuzun bir mısır sırasıyla karşılaştım. Filmin farklı bir perspektifte işlenmiş olması ve verdiği mesaj zaten ilgimi çekiyordu. Barbie'nin renkli dünyası, dev kadrosu ve müthiş müzikleriyle; film yüksek dozda nostalji ve feminist mesaj içeriyor. Bu mesaj bazen fazla belirgin işlenmiş gibi hissettirse de (ki belki de böyle olması gerekiyordu), gayet yerinde ve yer yer çarpıcıydı. Hatta "monolog" sahnesinde söylenilenleri içselleştirip biraz göz yaşı dökmüş olabilirim. Sonlara doğru akışın zaman zaman sıkıcılaşmaya ve belki de klişe olmaya başladığını itiraf etsem de sırf “Barbie” olmasından ötürü ister sinemada (goldclass pls) ister evde bir şans verilir diye düşünüyorum. Çünkü filmin sloganlarından biri de zaten: “If you love Barbie, if you hate Barbie, this movie is for you.”



O zaman mini film değerlendirmemiz bittiyse; Barbiecore’dan, filmin marketing çalışmalarından ve hatta çok fazla markanın ortada bir işbirliği olmamasına rağmen nasıl bu durumdan faydalandıklarından (more like ekmek yemek ama you go girl) bahsedelim.



Valentino FW22

Barbie trendi filmden de önce aslında ilk olarak moda endüstrisinde popülaritesini gösterdi. Moda defilelerinde ve kırmızı halılarda koyu pembeyi sıklıkla görmeye başladık. Geçen sezon Valentino, "hot pink" olarak adlandırılsa da, “Barbie renginde” tam 22 görünümüyle tamamen monokrom pembe bir defile gerçekleştirdi. Bu parlak koleksiyondan bu yana, pembe rengi ve Valentino tasarımları Grammy’de, Coachella'da ve hemen hemen her etkinlikte boy gösterdi.



Barbie’de tabii ki biraz şeytan tüyü var diyebiliriz - oyuncak bebeğinde, markasında, ideolojisinde. Barbie, sinemalara daha çıkmadan kendini fazlasıyla gösterdi ki belki de filmin, bu ön heyecanın biraz arkasında kaldığını bile söyleyebiliriz. Çok fazla marka, ya direkt Barbie ismini öne sürerek veya sadece pembe rengini kullanarak bu durumu kendi lehine kullandı. Filmin, 100'den fazla markayı Barbie üzerine bir koleksiyon veya ürün çıkartmada harekete geçirdiği, aynı zamanda konuyla ilgili yine yüzlerce yazı yayınlandığı söyleniyor. (E Kato da eksik kalmadı tabii ki)


Barbie'nin sinemalarda gösterime girmesi, yakın geçmişteki en kapsamlı ve etkileyici pazarlama kampanyalarından biriydi. Başka bir deyişle; nadiren bir film, sinemalarda gösterime girmeden önce büyük bir kültürel etki yaratır. Warner Bros.'un dünyanın en ünlü moda bebeğine hayat veren Barbie'si ise istisnalar listesinde yerini alıyor. Warners, akıllıca bir strateji ile nostalji ve retro bir tarz yerine, Barbie'nin havalı ve eğlenceli faktörüne odaklandı.



"Sinema pazarlamasıyla ilgili güzel olan şeylerden biri, kültürel ruhu heyecan verici bir şekilde etkileyebilme fırsatının olması. Herkes bir şeyin parçası olmak istiyor," diyor Warner Bros'un küresel pazarlama başkanı Josh Goldstine. "Kariyerim boyunca muhtemelen 250 filmde çalıştım, bunların arasında geçmiş zamanların Sony'deki Spider-Man'i de var. Uzun zamandır böyle bir elektrik hissetmemiştim."


"Bunu bir kırıntı stratejisi olarak görerek merak uyandırmak için insanlara küçük unsurlar verdik ve bu film üzerine sohbetler yarattı. Her kampanyada, kazanılmış medya (earned media) [ör.sosyal medya trendleri] ve ödenmiş medya (paid media) unsurları [ör.fragman yerleşimi] bulunur. Markanın, heyecan verici bir kazanılmış medya oluşturma fırsatına sahip olduğuna inandık. Yaptığımız bazı seçimler bunu teşvik etti. Daha sonrasında ise tamamen kendi kendine bir hayat kazandı."



Bu büyüme unsurlarından bazıları Mattel ile lisans anlaşmaları, bazıları ise filmin renk şemasının bir parçası olmaya kendi kararını veren markalardı. Markalar, filmin köklü bir kültüre kendini böylesine dinamik bir şekilde yerleştirdiğini gördükleri için bunun bir parçası olmak istediler. Artık bir pazarlama kampanyasından ziyade, toplu bir akımın özelliğini taşımaya başlamıştı.



Airbnb


Airbnb Ken Malibu DreamHouse'u listeleyerek Barbie'nin pembe dünyasını popüler taleple geri getirdi.







Zara


Zara Barbie Kapsül Koleksiyonu, pembe, sim ve altın tonlarında filmin ilhamını taşıyan bir koleksiyon sunuyor.








Aldo


Barbie'nin eğlenceli stilini gerçeğe dönüştüren sınırlı sayıdaki koleksiyon, imza stilini ayakkabılara yansıtıyor.






NYX


Canlı renkleri ve Barbie paketlemesiyle, Nyx özel bir koleksiyon sunuyor.











Superga


Superga, klasik spor ayakkabı tarzına Barbie temalı dokunuşlar ekleyen bir kapsül koleksiyonu çıkardı.











Krispy Kreme

Koleksiyon, yenebilir sim, renkli şekerlemeler ve Barbie tasarımı üst katmanları ile süslenmiş iki adet donut ve bir adet soğutucu içeriyor.








O.P.I


Dokuz farklı ürün içeren oje serisinde, opak ve parlak renk tonlarında birçok seçenek bulunuyor - ve tabii ki, bunların birçoğu Barbie pembe renklerinin farklı tonlarında.






Gap


Gap, sınırlı sayıda üretilen 18 parçalık Barbie temalı koleksiyon için Barbie ile işbirliği yaptı. Bu koleksiyonda Barbie temalı tişörtler, kapüşonlu sweatshirtler, bisiklet şortları ve daha fazlası bulunuyor.








Pinkberry


Yaz mevsimin tatlı ve taze lezzetleriyle, Barbie Land Berry Pink swirl, Barbie ilhamlı bir yaz tadının özelliklerini taşıyor.






Marka işbirlikleri, özellikle moda ve güzellik alanında, yeni bir durum değil tabii ki ancak bu yaz piyasaya sürülen Barbie markalı işbirliklerinin hevesi ve sayısının çokluğunda bir bunaltıcı fazlalık hissediliyor. Elbette bu bir mikro trend ve birkaç ay içinde kullanılmayan ürünlerden oluşacak gibi görünüyor. Bu akıma katılmak isteyen herkes tabii ki özgür ancak kişisel düşüncem, birkaç ay sonrasında trendini kaybedecek muhtemelen kullanmayacağımız ürünlere para harcamaktan kaçınma yönünde.


Evet Barbie trendi eğlenceliydi; filmin farklı bir perspektifle kurgulanması, aynı zamanda çocukluğumuzun ortak noktası Barbie'nin birden fazla nesli ve kadınları tatlı bir noktada birleştirmesi ve bu kadar büyük bir trend oluşturmasının da etkileyici olduğunu kimse inkar edemez. Ancak bu yazıyı yazarken de araştırdıklarımla hissettiğim: sanırım son birkaç ay boyunca maruz kaldığım kadarıyla Barbie ve pembesini bir ömür boyu yetecek kadar gördüm.



Barbie filmi ve marketing çalışmalarıyla ilgili her türlü sorunuzu yorum olarak bırakabilir veya bize Instagram hesabımızdan (@katosocial) ulaşabilirsiniz!



Comments


bottom of page