top of page

İlişkileri Anlamak: Bağlanma Stilleri

Issız Adam - Bağlanma Stilleri

Bağlanma stilleri, insanların çocukken öğrendikleri ve yetişkin ilişkilerine taşıdıkları bağlanma şekillerini ifade eder. Bağlanma stili, bebekken birincil bakım vereninizle, muhtemelen annenizle kurduğunuz duygusal bağdır. İngiliz psikiyatrist John Bowlby ve Amerikalı psikolog Mary Ainsworth'un öncülüğünü yaptığı bağlanma teorisine göre, bu ilk ilişki sırasında deneyimlediğiniz bağın kalitesi genellikle diğer insanlarla ne kadar iyi ilişki kurduğunuzu ve yaşam boyunca yakınlığa nasıl tepki verdiğinizi belirler.


Ainsworth, anne-bebek etkileşimleri üzerine çalışmalar yaparken; bebeklerin bakım veren kişilerle aralarında üç belirgin bağlanma şekli geliştirdiğini gözlemlemiştir. Bunlar ilk etapta Güvenli, Kaygılı ve Kaçıngan olarak belirlenmiş olsa da bu listeye daha sonra kaygılı ve kaçınganın birleşimi olan Karmaşık Bağlanma eklenmiştir. Yazının devamında güvensiz bağlanma ifadesini gördüğünüzde kaygılı, kaçıngan ve karmaşık bağlanmadan bahsediyor olacağız ve sonra bunlar neymiş tek tek inceleyeceğiz.


Bebeklik döneminde kafa karıştırıcı, tutarsız duygusal iletişim yaşadıysanız, bakım veren kişi sizi rahatlatma veya ihtiyaçlarınıza yanıt verme konusunda süreklilik gösteremediyse, güvensiz bir bağlanma yaşamış olmanız muhtemeldir. Güvensiz bağlanmaya sahip bebekler, genellikle kendi duygularını ve başkalarının duygularını anlamakta güçlük çeken, istikrarlı ilişkiler kurma veya sürdürme yetenekleri sınırlı olan yetişkinler haline gelirler. Başkalarıyla bağlantı kurmayı zor bulabilir, yakınlıktan çekinebilir veya bir ilişkide çok yapışkan, korkulu veya endişeli olabilirler.


Bakım veren kişi, size bir bebek olarak kendinizi güvende ve anlaşılmış hissettirdiyse, ağlamalarınıza yanıt verebildiyse ve değişen fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarınızı doğru bir şekilde yorumlayabildiyse, o zaman muhtemelen güvenli bir bağlanma geliştirmişsinizdir. Bir yetişkin olarak bu, genellikle öz-güvenli, güvenilir ve umutlu olmak, çatışmayı sağlıklı bir şekilde yönetebilmek, duygusal yakınlığa karşılık verebilmek ve romantik ilişkilerde iniş ve çıkışlar olsa bile yolunda ilerleyebilmek demektir.


Güvenli Bağlanma

Güvenli bağlanma stiline sahip kişiler, empati kurabilir ve sınırlarını uygun bir şekilde koyabilirler. Yakın ilişkilerinde kendilerini daha güvende, stabil ve tatmin olmuş hissetme eğilimindedirler. Bu kişilerde ilişki içinde sıcak ve sevgi dolu olmak doğaldır. İlişkilerine dair çok fazla endişe yaşamadan yakınlığın tadını çıkarabilirler. İlişkide yaşanan sorunlar kolayca morallerini bozmaz. Duygu ve düşüncelerini partnerlerine kolayca ifade edebilirler. Kendi başlarına olmaktan korkmasalar da yakın ve anlamlı ilişkiler kurabilmektedirler.


“B. yeni bir ilişkiye başladığında partneriyle yaşadıkları bazı sorunlar vardı. İkisi de yoğun çalıştıkları için birlikte geçirecekleri zamanı planlama konusunda zorlanıyorlardı. Bu konuda sorumluluk daha çok B.’ye düşüyordu. B. bundan rahatsız oldu ve bu konuyu açık bir şekilde partneriyle konuştu. Bu konuşma sonucunda planlama noktasında bir iş bölümüne gittiler ve katılacakları etkinlikleri B., birlikte çıkacakları yemeklerin planını ise partneri yapmaya başladı. B., ilişkide problem yaratabileceğini düşündüğü bir konuyu partnerinin olumsuz anlayabileceğinden endişe etmeden açık bir şekilde onunla konuştu ve birlikte bir çözüm buldular.”


Kaçıngan Bağlanma

Kaçıngan bağlanma stiline sahip kişiler, duygusal yakınlığa tahammül etmekte zorlanabilir. Bu kişiler bağımsızlığına ve özgürlüğüne o kadar çok değer verir ki romantik bir ilişkideki yakınlık ve samimiyet onları rahatsız edebilir, hatta bunaltabilir. Her ne kadar başkalarının yakınlığını isteseler bile fazla yakınlık onlar için rahatsız edici olabilir ve bu sebeple partnerlerini belli bir mesafede tutma eğiliminde olurlar. Duygusal olarak partnerlerinden uzak durabilirler ve kendilerini açmazlar. İlişkilerde sınır konusu bu kişiler için önemlidir.


“S., sürekli olarak hayallerindeki partneri arıyor ama hayatına giren kişilerde asla aradığını bulamıyor. Aradığı şeylerin ne olduğundan da pek emin değil ve bu konuda gerçekçi davranamıyor. Son ilişkisinde partnerinin yeterince öz güven sahibi olmadığını düşünmeye başladı ve bu ondan soğumasına yol açtı. Bir diğer ilişkisinde ise partnerinin sıkıcı biri olduğunu düşünmeye başlamıştı ve hemen vakit kaybetmeden o ilişkiyi de bitirmişti. Zaten bir ilişkiyi bitirmek istediğinde bunun için bir gerekçe bulması zor olmuyor. Birine güvenebilmesi ve onu sevebilmesi için uzun zamana ihtiyacı olduğunu düşünse de uzun süreli ilişkiler yaşayamıyor.”


Kaygılı Bağlanma

Kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler aşırı derecede ilgiye muhtaç olma eğilimindedir. Bu bağlanma stiline sahip insanlar genellikle endişeli ve belirsizdirler. Duygusal yakınlık isterler ama başkalarının onlarla birlikte olmak istememesinden endişe duyarlar. Bu kişiler sürekli sevgi ve ilgiye muhtaç görünüyor olmaktan utanıyor olabilir. Bu kişiler partnerlerine yakın olmayı sever ve yakınlık kurar. Fakat partnerlerinin onlarla aynı derecede yakın olmak istemeyeceğinden korkarlar. Partnerlerinin onları sevip sevmediği konusunda sürekli endişe duyuyor olmaktan tükenmiş hissedebilir. Duygusal enerjilerinin büyük bir kısmını ilişkiler tüketir. Partnerlerinin davranışlarına ve duygusal dalgalanmalarına karşı aşırı duyarlı olma eğilimindedirler. Partnerlerinin davranışlarını fazla kişisel algılarlar. Bunun sonucunda da sonradan pişman olacakları şeyleri söyleyebilirler. Partnerinin sağladığı rahatlama ile kaygılarından uzaklaşabilmektedir.

“P., bir süredir bekardı ve yeni biriyle tanıştığında bu onu çok fazla heyecanlandırmıştı. Artık yeni bir ilişkiye başlamıştı ve hata yapmaktan korkuyordu. Partnerini çok fazla ararsa bunun onu bunaltacağından ve ilişkiden soğutacağından endişe ediyordu. P., her anlamda bu ilişkiyi partneri için kolaylaştırmak istiyordu. Rahatsız olsa bile saatlerce ona ulaşamadığında bununla ilgili hiçbir şey söylemiyordu. Partnerinin kendisini bilgilendirmemesi P.’nin kendisini önemsiz hissetmesine yol açsa bile kıskanç biri gibi gözükmek istemediği için bu konuda tek kelime etmiyordu.”


Düzensiz Bağlanma (Kaygılı-Kaçıngan)

Düzensiz bağlanma, genellikle çocukluk çağı travması, ihmal veya istismarın bir sonucu olan yoğun korkudan kaynaklanır. Ebeveynlerin tutarsız davranışları düzensiz bağlanma stiline sebep olabilir. Bu güvensiz bağlanma tarzına sahip yetişkinler, bir ilişkide sevgiyi veya yakınlığı hak etmediklerini hissetme eğilimindedir. Düzensiz bağlanma stiline sahip kişiler, duygularını kendi kendine yatıştırmayı asla öğrenmemiş olabilir ve bunun sonucunda hem ilişkiler hem de etraflarındaki dünya onlara korkutucu ve güvenilmez gelebilir. Bu kişiler partnerlerine karşı duyarsız, bencil, kontrol edici ve güvensiz olabilir, bu durum şiddetli tartışmalara yol açabilir. Böyle kişiler başkalarına karşı olduğu gibi kendilerine karşı da sert davranma eğilimindedirler. Anlamlı, samimi bir ilişkinin verdiği güveni istemelerine rağmen, aynı zamanda sevgiye layık olmadıklarını hissederler ve tekrar incinmekten korkarlar.


“Z., birini sevmeyi ve onun tarafından sevilmeyi çok istese de bu konuda sorunlar yaşıyor. Partnerinin ona olan sevgisinden emin olamıyor ve agresif tavırlar sergiliyor. Duygularını partnerine gösteremediği gibi onun neler hissettiğini anlamakta da güçlük çekiyor. Kendisini sevilmeye değer hissetmiyor ve partnerinin onu aldatacağını düşünüyor. Bu yüzden de sürekli kıskançlık konusunda tartışmalar yaşıyorlar ve böyle durumlarda partneriyle yakınlık kurmaktan kaçıyor.”


Erken çocukluktaki bağlanma stilleriyle yetişkinlikteki bağlanma stillerinin tam olarak örtüşmediği durumlarda bile, bizlere öncelikli bakım veren kişiyle aramızdaki ilişkinin gelişimlerimizde rol oynadığına şüphe yok. Bağlanmanın rolünü daha iyi anlayarak, hayatınızdaki ilk bağlanmaların yetişkin ilişkilerini nasıl etkileyebileceğini de daha iyi anlayabilirsiniz. Her ne kadar hayatımızın ilk yıllarında gelişiyor olsa da aslında bağlanma stilini değiştirmek mümkün. Bu konuda farklındalık kazanmak ve bunun üzerine çalışmak oldukça önemli bir ilk adım. İlişki örüntülerinizi gözlemleyin ve anlamaya çalışın. Kendi gerçek ihtiyaçlarınızı dinleyin.


Son olarak bu konu ile ilgili daha çok bilgi sahibi olmak ve hem kendi hem de partnerinizin bağlanma stilini öğrenmek isterseniz size Amir Levine ve Rachel Heller’ın kaleme aldığı “Bağlanma-Aşkı Bulmanın ve Korumanın Bilimsel Yolları” isimli kitabı tavsiye ederim. Bu konuda farkındalığınızı arttırmaya hemen bugün başlayın.


Kitap: Bağlanma Stilleri / Amir Levine - Rachel Heller

Bağlanma stilleri ile ilgili her türlü sorunuzu yorum olarak bırakabilir veya bize Instagram hesabımızdan (@katosocial) ulaşabilirsiniz!

Kommentare


bottom of page