Her zaman güncel kalmayı ve gündemde olmayı başaran David Hockney, 20. yüzyılın en etkili İngiliz sanatçılarından biri olarak kabul edilir. Şu günlerde portre çalışmalarıyla (ve belki de en çok Harry Styles’ın portresiyle) yeniden gündeme gelen Hockney, yalnızca resim sanatında değil aynı zamanda sahne tasarımı, fotoğraf ve baskı gibi farklı alanlarda da çalışmalar yapmıştır. 1960'ların Pop Art hareketine önemli katkıda bulunan Hockney’in hayatına değinmeden önce kısaca Pop Art akımına bir bakalım.
Pop Art, 1950'lerde ortaya çıkan ve 1960'larda Amerika ve İngiltere'de gelişen, popüler ve ticari kültürdeki kaynaklardan ilham alan bir sanat akımıdır. Pop Art sanatçıları, popüler kültürü hem kutlayan hem de eleştiren bir çizgide görülebilecek mizahi ve ironik çalışmalarında reklamlardan, dergilerden, reklam panolarından, filmlerden, televizyondan ve çizgi romanlardan ilham almışlardır.
Popüler olanı her zaman takip edebilen ve güncel olmayı başaran Hockney, IPad’inden yaptığı çalışmalarından oluşan Baharın Gelişi, Normandiya, 2020 sergisiyle geçen yıl Sakıp Sabancı Müzesi’nde ülkemizdeki sanatseverlerle buluştu.
Hayatı
David Hockney, 9 Temmuz 1937'de İngiltere, Bradford'da doğdu. 1953-1957 yılları arasında Bradford Sanat Okulu'nda okudu. Aynı zamanda bir aktivist olan ve askerlik yapmayı reddeden Hockney, vatani hizmetini tamamlamak için iki yıl hastanelerde çalıştı. 1959 – 1962 yılları arasında Royal College of Art'a devam etti. Buradan, mezuniyette yapılan yarışmada altın madalya kazanarak mezun oldu. Royal College of Art'ta okurken David Hockney'nin çalışmaları 1961'de Genç Çağdaşlar sergisinde sergilendi ve burada galerici ve sanat simsarı olan John Kasmin tarafından fark edildi. 1961'de Amerika Birleşik Devletleri'ni ziyaret etti ve ardından 1964-67'de Iowa, Colorado ve California üniversitelerinde ders vermek için Amerika'ya geri döndü. 1978'de Los Angeles'a kalıcı olarak yerleşene kadar İngiltere ile Amerika arasında gidip gelmeye devam etti.
Bir Sanatçının Portresi
Hockney'nin eserlerinde işlediği, portreler; oto-portreler ve kendi etrafındakilerin oldukça rastlantısal anları gibi duran sahnelerin çoğu aslında otobiyografikti. Aşağıdaki eser de bunlara bir örnek olarak verilebilir. Fakat şunu belirtmek gerekir ki birazdan hikayesini okuyacağınız bu eser pek de sıradan bir tablo değil.
Bir Sanatçının Portresi (Portrait of an Artist) olarak da bilinen Havuzda İki Figür (Pool with Two Figures), David Hockney'nin en çok bilinen eserlerinden biridir. Pool with Two Figures, kompozisyonu itibariyle ilginç bir hikayeye sahiptir. İlk olarak çalışma, su altında yüzen bir figürün ve yerdeki bir şeye bakıyormuş gibi görünen genç bir çocuğun yer aldığı iki portrenin yan yana getirilmesinden ilham aldı. Hockney, ilham gelir gelmez eseri yapmaya koyulsa da ilk yapmaya başladığı tabloyu yok ederek çalışmayı bıraktı. New York’ta düzenlecek bir sergiye haftalar kala tekrar aynı tablo üzerine işe koyulan ressam sergiye bir gün kala eseri tamamladı.
Pool with Two Figures, Hockney'nin 1960'lar ve 1970'lerdeki çalışmalarının en popüler temalarından ikisini birleştirdi: yüzme havuzları ve çift portre. Pool with Two Figures, su altında yüzen beyaz mayolu bir adamı ve Hockney'nin eski partneri Schlesinger'i resmeder ve onu havuzun kenarında durmuş suyun altındaki yüzücüye bakarken gösterir. Resim, Fransa'nın güneyinde gerçekleşmiş bir sahneyi temsil eder.
Şimdi de bu eserle ilgili en can alıcı kısımdan bahsedelim. 15 Kasım 2018'e gelindiğinde Hockney'nin 1972 yılında tamamladığı bu eseri, New York’daki Christie's müzayede evinde 90 milyon dolara satıldı ve yaşayan bir sanatçının satılan en pahalı eseri oldu. Bu rekor sonrasında Jeff Koons’un Rabbit isimli heykelinin 91 milyon dolara satılmasıyla Koons’a geçmiş olsa da bu süre içinde Hockey rekoru elinde tutmuş oldu.
Moda ve Hockney
David Hockney, sadece eserleriyle değil aynı zamanda tarzıyla da ikonikleşti ve moda endüstrisini de etkiledi. 1985 yılında Vogue Fransa’nın kapağını tasarlayan sanatçı adına koleksiyon çıkarılan bir isim haline geldi. Takvimler 2005’i gösterdiğinde Burberry’nin kreatif direktörü, o sezonki erkek koleksiyonu sanatçıdan ve eserlerinden ilham alarak oluşturmuş, 2012’de ise Westwood, tasarladığı bir cekete Hockney adını vermiştir. Hockney, aynı zamanda The Guardian‘ın 50 Best Dressed Over-50s listesine de girmiştir.
Yeni Portre Çalışmaları
David Hockney artık yaşayan bir efsane haline geldi ve bir yandan üretmeye de devam ediyor. The National Portrait Gallery (NPG), 2 Kasım 2023 tarihinde David Hockney: Drawing from Life sergisini yeniden açacak ve bu sergide David Hockney'nin 2021 ile 2022 yılları arasında Normandiya'daki stüdyosunda yaptığı 30'dan fazla yeni portre sergilenecek. Her zaman popüler olanı sanatına konu yapmayı başaran Hockney, bu sergisi için beğenilen şarkıcı Harry Styles’ın da bir portresini yaptı. Sanatseverler bu sergiyi 21 Ocak 2024’e kadar ziyaret edebilecek.
Pop Art Akımı ve David Hockney ile ilgili her türlü sorunuzu yorum olarak bırakabilir veya bize Instagram hesabımızdan (@katosocial) ulaşabilirsiniz!
コメント